top of page
Ara

Cinayet İşleme Potansiyeli Olan Kişi Önceden Tespit Edilebilir Mi?

Güncelleme tarihi: 30 Haz 2021



Acaba potansiyel bir katil olabilir misiniz? Ya da çevrenizdeki biri gelecekte katil, hırsız veya bir suçlu olabilir mi? Belki de yolda öylesine yürürken yanımızdan geçen kişi gelecekteki katilimiz. Peki bir kişinin suça eğilimini, cinayet işlemeye karşı oluşturduğu soğukkanlılığı öncesinde tespit etme şansımız var mı? Oxford University Press tarafından yayımlanan Social Cognitive and Affective Neuroscience (Sosyal Bilişsel ve Duyuşsal Sinirbilim) isimli akademik dergideki bir makaleye göre bu mümkün.


Diğer insanlara zarar verme konusundaki ahlaki değerlere rağmen, bazı sosyal durumlar başkalarının öldürülmesi gibi zararlı eylemleri haklı sayabilir. Örneğin düşman askerlerini öldürmek; vatanını koruma içgüdüsü ve nefsi müdafaa nedeniyle ahlaki açıdan haklı görülür. Bununla birlikte, haklı ve haksız öldürme arasında ayrım yapan sinirsel temeller büyük ölçüde bilinmemektedir. Haklı ve haksız cinayetle ilgili sinirsel süreçlerin anlaşılmasını geliştirmek için düzenlenen deneyde 24’ü erkek, 24’ü kadın olmak üzere 48 katılımcı incelendi.


Bu deneyde normal katılımcılar yerine 48 suçlu da incelenebilirdi. Ancak tahmin edersiniz ki o kadar suçluyu bir alana koyup beyin fonksiyonlarını incelemek hayli güç. Bu yüzden araştırmacılar “savaş” kavramına odaklanarak empati duygusu gelişmiş insanlar üzerinde deneyi uygulamaya karar verdiler. Bu şekilde savaş esnasında düşman askeri öldürmenin ahlaki açıdan kulağa normal gelmesinin nedeni ortaya koyulabilirse bir ihtimal katillerin beyninde gerçekleşen olayları da anlamış olacaklardı. Spesifik olarak bu çalışmada, başkalarına doğrudan zarar vermeyi hayal ederken yer alan sinir mekanizmaları ve bunların sosyal bağlamlardan nasıl etkilendiği incelendi.


Katılımcılara üç ayrı video izletildi. Bunlar: “Bir askerin, sivilin ya da hiç kimsenin vurulmayacağı birinci şahıs perspektif video oyun klipleri”ni içeriyordu. Hiç kimsenin vurulmadığı üçüncü klip, kontrol klibi olarak değerlendirildi. Düşman askerlerini (haklı şiddet) ve masum sivilleri (haksız şiddet) “birinci şahıs bakış açısı” ile “vurdukları” animasyon videolarını izleyen 48 katılımcı, fail olma düşüncesi ile baş başa bırakıldı. Katılımcılara her video klip izletildikten sonra bir soru yöneltildi: “Kimi vurdun?” Ardından bu soruya cevap verebilecekleri üç adet butondan birine basmaları istendi. Butonlar sırasıyla (i) asker, (ii) sivil ve (iii) hiç kimse cevaplarını içeriyordu. Butonların kullanılmasının nedeni, katılımcıların gerçekten videoda ne olduğunu anladıklarından emin olmaktı.


İlk analiz seviyesinin bir parçası olarak, her katılımcı için genel bir doğrusal model oluşturuldu. Üç koşulun her birindeki her katılımcı için (yani askerler, siviller ve kontrol), her vokselde önemli kan oksijen seviyesine bağlı değişikliklere sahip bölgeler, 20 saniyelik bir blok tasarımı (Bu, 5 saniyelik bir yanıt olmadan üç videonun sunumuna karşılık geldi.) ve her bir koşulun başlangıcına hizalanmış saldırılar kullanılarak tanımlandı.


Manipülasyonun etkili olup olmadığını belirlemek için, fMRI deneyinden hemen sonra katılımcılardan 7 puanlık bir ölçekte (1 = kesinlikle katılıyorum 7 = kesinlikle katılmıyorum) askerleri ve sivilleri vurmaktan ne kadar suçlu hissettiklerini belirtmeleri istendi. “Askerleri / sivilleri vurduğum için kendimi suçlu hissettim” şeklinde beyanları alındı. İki maddedeki öğeler ters puanlandı, böylece daha yüksek seviyeler “daha fazla suçluluk” belirtti.


Araştırmanın sonuçlarına gelindiğinde birkaç beyin bölgesinden bahsetmemiz gerekiyor. Çünkü katılımcıların askerlerle kıyaslandığında sivilleri vurduklarını hayal ettiklerinde, lateral orbitofrontal kortekslerinde (OFC) daha fazla aktivasyon bulundu. OFC olarak adlandırdığımız beyin bölgesi, biz insanların sosyal çevrelerine uyum sağlama süreçlerinde nasıl davranması gerektiğine karar veren, ahlaki düşüncelerimizi şekillendiren beyin bölgesidir. Beklendiği gibi, katılımcılar askerleri vurduklarını düşünürlerken, sivilleri vurmayı hayal ettiklerinden daha az suçluluk duyuyorlardı. İlginç bir şekilde, sivillerin öldürülmesini zihinsel olarak simüle etmek, lateral orbitofrontal kortekste aktivasyonun artmasına neden olurken, askerlerin öldürülmesi sırasında aktivasyon artışı gözlemlenmedi. Buna ek olarak, katılımcılar askerlere karşı sivilleri vurma konusunda ne kadar çok suçluluk hissederlerse, lateral orbitofrontal kortekste aktivasyon o kadar büyük oldu. Bu sonuçlar, başkalarına karşı haklı veya haksız şiddetten sorumlu olmanın farklı suçluluk duygularına yol açtığını ve lateral OFC’deki aktivasyonun doğrudan bu deneyimle ilişkili olduğunu gösterdi.



Yani OFC katılımcıya: “Ben suçlu hissediyorum.” dedirtiyordu. Aynı zamanda 7 puanlık ölçekte ne kadar suçlu hissettiklerini belirten katılımcıların OFC aktiviteleri ne kadar çoksa o kadar yüksek suçluluk skalasını seçtikleri görüldü. Askerleri öldürürken ise Lingual gyrus adı verilen bölgede daha fazla aktivasyon tespit edildi. Lingual gyrus isimli beyin bölgesi, daha az duygusal olan ve mantık odaklı düşünmemizi sağlayan uzaysal mantıklamanın yapıldığı bölgedir. Yani aslında ölmesi gerektiğini düşündüğünüz birini öldürdüğünüzde daha az suçlu hissetmenize neden olan beyin bölgesi burasıdır.


Bütün bu deney sonuçlarına bakıldığında aslında bir fail, cinayeti işlemeden önce tespit edilebilir ve hatta durdurulabilir. Ancak şu anki şartlarda veriler yetersiz olduğundan ve teknolojik açıdan her insanın beyin fonksiyonlarına fMRI cihazları, yapay zeka teknolojileri ile bakılamayacağından, her failin cinayeti işlemeden hemen önce durdurulması mümkün gözükmüyor. Peki cinayet işleme eğilimi olan kişiler öncesinde tespit edilse bile, cinayet işlemeden kişiye yaptırım uygulanması ne kadar etik olurdu?


Kaynaklar ve İleri Okuma

Comments


bottom of page