Dünyanın ilk halka satılan ve CRISPR-Cas9 teknolojisi ile geni düzenlenmiş Sicilya köstebek domatesleri Japonya’da eylül ayından itibaren satışa başladı.
Peki, GDO ile CRISPR-Cas9 arasında ne gibi farklılıklar bulunuyor?
CRISPR-Cas9 teknolojisi, bitkinin kendi içindeki DNA’yı değiştirerek gerçekleştirilirken GDO’da ise bitkiye yabancı genetik materyal eklenerek değişiklikler sağlanıyor.
Japon firmaları olan Sanatech Tohum ve Pioneer EcoScience firmalarının ortak olarak ürettikleri bu domatesler, yüksek miktarda gama aminobutirik asit (GABA) içeriyor. GABA, sinir sisteminde gevşemeye yardımcı olan ve kan basıncını düşüren bir maddedir, yani antidepresan görevi görür. Bu domatesin insanların uyku kalitesini artırmasını ve stresi azaltmasını bekliyorlar.
GABA domatesi, besleyici olarak geliştirilmiş bir ürün olarak öne çıkıyor. CRISPR kullanılarak tasarlanmış olması, özellikle bu tür ürünler “GDO” veya “genetiği değiştirilmiş organizmalar” olarak adlandırılmadığından, tüketici kabulüne yardımcı oluyor gibi görünüyor. Bunun yerine, "genom-düzenlenmiş" olarak adlandırılıyorlar. Tek başına isimlendirmedeki bu değişiklik, biyomühendislik bitkilerine karşı tarihsel olarak başlatılan tepkilerin çoğunu bastırmış gibi duruyor.
Sanatech Tohum baş teknoloji sorumlusu ve Tsukuba Üniversitesi'nde bitki moleküler biyologu olan Hiroshi Ezura, "GABA, Japonya'da sağlığı teşvik eden ünlü bir bileşiktir. C vitamini gibi!” diyor. Ardından şu sözleri ekliyor: “GABA için zenginleştirilmiş gıdalar ve takviyeler halk arasında gayet popüler. Çikolata gibi 400'den fazla GABA ile zenginleştirilmiş yiyecek ve içecekler zaten Japon pazarında yer alıyor.”
Genleri düzenlenmiş Sicilya köstebek domates fidelerinde ilk etapta 4.200 çiftçi ile üretime başlandı. Şimdilerde ise bahçeli evleri olanlara ücretsiz fide dağıtılarak genomu değiştirilmiş domateslerin yayılması amaçlanıyor. Firma yetkilileri, “Domatesi ticari olarak tanıtmak için acelemiz yok, önemli olan tüketiciyi kazanmak.” diyorlar.
Domateslerde neden GDO değil de CRISPR-Cas9 gen düzenlemesi yaptıklarını Hiroshi Ezura şöyle açıklıyor:
“GDO’larda hükümet tarafından onay alabilmek için birçok veri ve belge isteniyor fakat CRISPR-Cas9 ile gen düzenlemesi yapmak istediğinizde hükümeti bilgilendirmeniz yetiyor. Ayrıca Japon hükümeti, CRISPR-Cas9 ile düzenlenmiş olan domateslerdeki değişikliklerin doğal olarak da gerçekleşebileceğini düşündüğü için GDO olarak kabul etmiyor.”
Araştırmacılar, gelecekte daha fazla meyve ve sebze çeşidiyle daha kaliteli bir beslenme planlıyor ve domatesin sadece ufak bir başlangıç olacağını belirtiyorlar. Ayrıca İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasıyla birlikte gıda için yapılan genetik düzenlemelere daha ılımlı yaklaşacaklarını düşünüyorlar. Bu nedenle İngiltere ile, kızartıldığında daha az kanserojen etkiye sahip buğdaylar üzerinde çalışmayı hedefliyorlar.
Comments