“Evrim bir gerçektir. Makul şüphenin ötesinde, ciddi şüphenin ötesinde, aklı başında, bilgili, zeki şüphenin ötesinde, her türlü şüphenin ötesinde evrim bir gerçektir.” Richard Dawkins
Evrim teorisi ilk olarak Charles Darwin tarafından ortaya atılmıştır. Darwin'e göre evrim "doğal seçilim" yoluyla kendiliğinden gerçekleşmekteydi ve bu, gözle görülemeyecek kadar uzun zaman alır. Bu yüzden doğal seçilimi daha iyi kavrayabilmek ve insanların gözünde bir imge yaratmak amacıyla yapay seçilimden örnekler verilebilir. Yapay seçilimin doğal seçilimden farkı kendiliğinden gerçekleşmeyip, insanların bilinçli ve amaçlı olarak bir organizmanın belli özelliklerini seçmesi ve kontrollü olarak yetiştirmesidir. Günümüzde hayvan ve bitki ıslahı gibi pek çok alanda yapay seçilim yöntemi kullanılır. Belyaev’in tilki deneyi de yapay seçilime verilebilecek en iyi örneklerden biridir. Bu deney evcilleştirme süreci ile yapay ve doğal seçilim benzerliği hakkında verdiği derslerden ötürü iki kat ilginçtir.
Tilkilerin Evcilleştirilmesi ve Belyaev’in Tilki Deneyi
Son 59 yıldır Rus genetikçilerden oluşan bir ekip, Dmitri Belyaev'in başlattığı, 20. ve 21. yüzyılın en önemli biyolojik deneylerinden birini yürütüyor. Günümüzde hala devam eden bu deneyde tilkilerin evcilleştirilmesi amaçlanıyor. Kim bilir belki de ileride en yakın dostlarımız tilkiler olur?
Rus genetikçi Dimitri Belyaev 1950'lerde bir tilki kürkü çiftliği işletmesi için göreve alınmıştı. Yabani tilkilerle baş etmek zor olduğu için Belyaev, kasıtlı olarak evcil tilkileri seçmek için işe koyuldu. Tilkileri seçerken “kaçış mesafesi” ölçütünü kullandı. Kaçış mesafesi, hayvanların çevresindeki canlıları tehlike belirtisi olarak algıladığı mesafedir. Bir hayvanı beslenirken görürseniz, kaçmadan önce ne kadar yaklaşmanıza izin vereceğine bakarak onun kaçış mesafesini ölçebilirsiniz. Belyaev yavruları bir yandan elleriyle beslerken diğer yandan yavruyu okşamaya çalışarak bir dizi testlere tabi tuttu. Yapılan bu testlere göre yavrular üç sınıfa ayrıldı. 3. sınıftaki tilkiler kişiyi ısıran ve kaçan tilkilerdi. 2. sınıftakiler kendilerinin ellenmesine izin veren ama deneycilere karşı pozitif bir duyarlılık göstermeyenlerdi. 1. sınıftakilerse, kendilerini elleyenlere bilfiil yaklaşıp kuyruğunu sallayan ve inleyenlerdi. Yavrular büyüdüklerinde sadece 1. sınıftaki en evcil tilkilerin üremelerine izin verildi. Sadece altı nesil boyunca süren bu ıslahın sonucunda tilkilerde büyük bir değişim oluştu. Tilkiler insanla temas kurmak için can atıyor, ilgi çekmek için inliyor ve deneycileri adeta bir köpek gibi kokluyor ve yalıyordu. Bu yeni tilkiler “evcilleşmiş elit” adlı bir sınıfta toplandı. 10 nesillik ıslahın ardından %18'i, 20 neslin ardından %35'i ''elit'' idi; 30-35 neslin ardındansa ''evcilleşmiş elit'' bireyler deney popülasyonunun %70-80'ini oluşturuyordu.
Belyaev evcilleşmekte olan tilkileriyle birlikte
Yapılan bu deneyde asıl ilginç olan, evcillik için yapılan seçici ıslahın beklenmeyen yan etkileriydi. Evcil tilkiler yalnızca davranış olarak değil dış görünüş olarak da köpeklere benzemeye başlamışlardı. Tilkisel kürklerini kaybedip siyah beyaz alacalı hale dönüşerek bir köpek ırkı olan Border Collie’e benzemişlerdi (aşağıdaki resimlerde benzerliği görebilirsiniz). Tilkisel sivri kulaklarının yerini köpeksel sarkık kulaklar yer almıştı. Kuyruklarının ucu, tilkiler gibi yukarı değil, köpeklerinki gibi aşağıya bakıyordu. Hatta dişilerin çiftleşmeye hazır hale gelme süresi bile kurtlardan farklı olarak bir yıl değil, dişi köpekler gibi altı ay alıyordu.
Evcilleştirilmiş tilki Border Collie
Köpek benzeri bu özellikler bilinçli olarak seçilmemişti. Belyaev ve ekibi sadece evcillik özelliğini seçmişti ve oluşan diğer özellikler bunun yan etkileriydi. Buradan çıkarılan sonuç şudur: Köpek benzeri o diğer karakteristikler, evcillik genine tutunarak evrimsel olarak sürüklenmişlerdir. Bu “pleyotropi” adlı bir olgudur. Pleyotropi genlerin görünürde birbirlerinden bağımsız birden fazla etkilerinin olması anlamına gelir. Büyük olasılıkla sarkık kulak ve alacalı post genleri, evcillik genlerine hem köpeklerde hem de tilkilerde pleyotropik olarak bağlıdır. Bu da evrim hakkında önemli bir noktayı işaret eder. Bir özelliğin ortaya çıkma nedeni, illa doğrudan avantaj sağlaması olmak zorunda değildir. Yani bir özelliğe bakıp, o özelliğin Darwinci hayatta kalma değerini sorduğunuzda, yanlış soruyu soruyor olabilirsiniz. Seçtiğiniz karakteristik, asıl önemli karakteristik olmayabilir. Pleyotropik olarak bağlı olduğu bir diğer karakteristik tarafından evrim sürecinde sürüklenmiş olabilir.
Kaynaklar ve İleri Okuma
J. Lindberg, et al. (2018). Selection For Tameness Has Changed Brain Gene Expression In Silver Foxes. Current Biology.
R. Dawkins. (2009). The Greatest Show on Earth: The Evidence for Evolution.
Commentaires