Beyaz Madde (White Matter) Bağlantısı Perspektifinden Müzikal Uyaranlara Tepkiler
top of page
Ara

Beyaz Madde (White Matter) Bağlantısı Perspektifinden Müzikal Uyaranlara Tepkiler



Estetik uyaranlara karşı verdiğimiz emosyonel (duygusal) tepkiler keyif verici deneyimler olmasının yanı sıra oldukça da kişiseldir. Bunu deneyimleyen ve deneyimlemeyen bireylerin arasındaki nöral ve davranışsal farklılıkları bulmak; beyindeki ödül merkezinin ve bu deneyimin, getirdiği evrimsel önemi fark edip anlamamıza da fayda sağlayacaktır. Ellis, Sachs, Schlaug ve Loui (2016) bu araştırmada, beyindeki beyaz madde ve bireylerin estetik buldukları müzikal uyaranlara karşı verdiği reaksiyonlar arasındaki bağlantıyı bulmayı hedeflemiştir.


Müziğe karşı verilen tepkiler bireysel farklılıklara ve karakteristik özelliklere göre değişiklik göstermektedir. Özellikle Beş Büyük Faktör Kuramı’ndan (The Big Five) ‘‘deneyime açıklık’’ kişisel özelliğinin belirli uyaranlara verilen tepkiler ile ilişkili olduğu düşünülmüştür. Bu farklı bireysel özellikler bazı bireylerin farklı uyaranlara (maddi ödüller vb.) normal tepkiler vermelerine rağmen müzikten keyif almamalarına sebep olabilir.


Bu keyif algısının neden yalnızca bazı bireyler tarafından tecrübe edildiği tam olarak bilinmese de, bu algının beyindeki işitme korteksi (auditory cortices) ve mezolimbik ödül devresinde (mesolimbic reward circuitry) artmış işlevsel bağlantılar ile ilgili olduğu düşünülmüştür.



Deneyin Uygulama Evresi

Deneysel uygulama öncesinde, katılımcılar keyif aldıkları birkaç müzik parçasını belirlemişlerdir. Deneysel uygulama sırasında, önceden seçilmiş bu müziklerin tüylerinin diken diken olduğunu hisseden katılımcı grup için bu hissi tetiklemesine, bu hissi deneyimlemeyen katılımcılar için de seçilen müzik parçalarının genel olarak keyif verici olmasına önem verilmiştir. Katılımcılardan bu parçaları dinlerken duygusal tepkilerini 1 ve 10 arasında değerlendirip, eğer tüylerinin diken diken olduğunu hissederlerse hissin süresi boyunca klavyenin belirli bir tuşuna basılı tutmaları istenmiştir.


Bu deneysel çalışmada yapılan anketler geçmiş çalışmalarla da uyumlu olarak deneyime açık olan ve daha önce müzikal bir deneyimi olan bireylerin daha güçlü duygusal tepkiler verdiklerini göstermiştir.

Çalışma analizlerine göre bu güçlü duygusal tepkileri hisseden bireylerin de karında yumru, kalbin hızlanması tarzında duyguları tecrübe edenler (visceral emotional responses) ve zaman duygusunu kaybetmek gibi bilişsel duyguları tecrübe edenler (cognitive emotional responses) olarak iki gruba ayrılmaları mümkün olarak görülmüştür. Yapılan psikofizyolojik ölçümler, tüylerinin diken diken olduğunu hisseden katılımcıların seçtikleri müzikleri dinlerken uyarılma seviyelerinin ölçülebilir bir şekilde diğer gruba göre daha yüksek olduğunu kanıtlamıştır.


Müzik esnasındaki estetik deneyim ölçümü, daha fiziksel duygulardan (more visceral) daha soyut duygulara (more abstract) uzanan iki uçlu bir spektrumu yansıtmaktadır. Tüylerin diken diken olması hissi (chills) nispeten spektrumun ortasında yer alıp, hissin hem somut hem de soyut boyutlarını ortaya koymuştur.

Araştırma Sonuçları

Çalışma sonuçları, kişisel farklılıkların hissedilen güçlü duyguların deneyimlenmesindeki yatkınlığı etkilediğini ortaya koymuştur. Yapılan Difüzyon Tensör Görüntüleme (DTI: Diffusion Tensor Imaging) bulguları beyindeki beyaz madde bağlantılarının kişinin tüylerinin diken diken olması ile anlamlı bir bağlantısının olduğunu kanıtlamıştır. Uygulamacılar, beyaz madde bağlantılarının üst düzey empatik yetileri olan kişilerde daha yoğun gözlemlendiğini ve birey bu hissi ne kadar sık deneyimliyorsa, beyindeki beyaz madde bağlantılarının da o kadar geniş olduğunu belirtmişlerdir.


Kaynaklar ve İleri Okuma

  1. Sachs, M. E., Ellis, R. J., Schlaug, G., & Loui, P. (2016). Brain Connectivity Reflects Human Aesthetic Responses to Music. Social Cognitive and Affective Neuroscience, 11(6), 884–891. DOI:10.1093/scan/nsw009

bottom of page